top of page
ZYAĞ KG__7259 STYLING 20x60_resize.jpg
PATTERN 2_resize.jpg
Frig Bahçe

Memleketimiz Aydın, neredeyse beş bin yıldır yaşamın var olduğu, nice uygarlıklara ev sahipliği yapmış,  Büyük Menderes’in sularıyla beslenen bereketli topraklardır. Anne tarafından Sakız Adalı, baba tarafından Aydın’ın yerlisi olan Çakırahmet Beyler ailesinin son kuşağıyız. Atalarımız her ne kadar Aydın içindeki konaklarında yaşamış olsalar da, Kurtuluş Savaşı zamanında yanan konağımız bir daha oturulamaz hale gelince, ailemizin hatırladığımız büyükleri, topraklarının başında olmak için Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı, bir zamanlar adı Yavlı olan, günümüzün Yavuzköy’üne yerleşmişler. Büyük Menderes’in yılankavi yatağının uzandığı topraklarımızda, tarımsal zenginliği ülke sınırlarını aşan memleketimizin mitolojiyi, efsaneleri, topraklarına bağlı Yörük hikâyelerini dinleyerek büyüdük. İncir ağaçlarının arasında oynar, ilk olgunlaşan incirleri dalından koparıp tadına bakan, ilk biz olurduk. Alabildiğine uzanan zeytinliklerimizde, ağaçların gösterişli gövdelerinin altına uzanır, ovadan yükselen kokuları ve sesleri dinlerdik. Sırtımızı yasladığımız Bey Dağları’ndan kopup esen rüzgârın sesi, köy evimizin etrafına çocukları için dedemizin diktiği çam ağaçlarının dalları arasından geçip evin içine ulaştığında biz, bölgenin en iri kestanelerinin odada yanan çini kuzine üzerinde kızarmalarını beklerdik.

Evimizin bahçesindeki nar ağaçlarından toplanan narlarla hazırlanan nar ekşileri salatalarımıza lezzet katardı. Ekim, Kasım aylarında hasadı yapılan zeytinlerimizden süzülüp soframıza gelen zeytinyağında, meyvelerin taze kokusunu duyardık. Köy kadınlarının yaptığı zeytinyağlı sabunlar önce pencerelerimizin içinde kurumaya bırakılırdı, sonra da çekmecelerimize girerdi güveleri savuşturmak için. Odun ateşinde pişmiş taze ekmek tabaktaki kekikli, biberiyeli erken hasat zeytinyağına bandırılırdı, oyun arası öğünümüz olurdu.

Bu toprakların nimetleri sizin sofralarınıza da ulaşsın istedik. İstedik ki, Batı Ege’nin güneşi, ovadan yükselip evlerinize misafir olsun. Büyük Menderes’in taşıdığı alüvyonlarla beslenen bu topraklarda yetişen ürünleri, aile büyüklerimizin geleneksel yöntemlerinin yanı sıra farklı kanallarla da sizlerle buluşturmak için yeniden yapılandık. Amacımız sadece sofralarımıza lezzeti taşımak değil, ülkemizin tarımsal çeşitliliğini artırmak, var olanları sürdürmek de aynı zamanda.

Asırlardır efsanelere, mitolojiye, tarihe imza atmış, doğanın bize sunduğu her biri birbirinden mükemmel bu ürünleri bizlerden sonraki nesillere ulaştırma bilinciyle hareket edersek, ülkemizin kaynaklarını yaşatmış oluruz. Bu sebeple 2021 senesinde kurduğumuz firmamız ile ürünlerimizi sizlerle buluşturma arzusundayız.

bottom of page